Mocha'nızı Node.js ile Alır mıydınız?

Bu yazımızda Node.js kodlarımızı test etmek için kullanabileceğimiz Mocha ve Should çatılarına değiniyoruz. Çok basit bir node.js fonksiyonelliğini test edereken behaviour driven development(BDD) odaklı yaklaşıma da çok çok yüzeysel anlamda vurguda bulunuyoruz. Should çatısını kullanırken kendi özel assertion fonksiyonlarımızı nasıl yazabileceğimize de kısaca bakıyoruz. Özetle test yazmanın nasıl keyifli hale getirildiğine bakıyoruz. [Daha fazla]

Atlas ile Node.js Üzerinden Haberleşmek

Bu yazımızda MongoDb'nin Cloud sistemi olan Atlas üzerinde bir proje oluşturarak işe başlıyoruz. Sonrasında Cluster üretip gerekli konfigurasyon ayarlamalarını yaparak MongoDB Compass uygulamasıyla bağlantı gerçekleştiriyor, örnek bir veritabanı ile koleksiyon oluşturup içerisine doküman ekliyoruz. Son aşamada bu içeriği Node.js ile yazdığımız bir kod parçası yardımıyla Ubuntu ortamına indirmeye çalışıyoruz. [Daha fazla]

Hackathon'dan Node.js'i Tanımaya

Javascript yüzyıllardır(abartmayı severim) front-end tarafında en güçlü yazılım geliştirme dillerinden birisi. Bu dil üzerine kurulmuş bir çok Framework(çatı) bulunmakta. Hatta bazıları tamamen sunucu bazlı çalışacak şekilde tasarlanmış. Node.js bunlardan birisi. Onunla kesişmem çalışmakta olduğum firmadaki bir kaç arkadaşımın katılacağı Hackhatorn yarışması sayesinde oldu. Yarışmaya katılımın ön koşulu olarak istenen bir projenin Node.js, MongoDb ve Heroku kullanılarak yapılması isteniyordu. Kıt kanaat bilgi birikimimle hemen şu Node.js nedir neler yapılabiliyordur diye bakınmaya başladım. Derken Cumartesi gecesi kendimi onu tanımaya dahası anlamaya çalışırken buldum. Şu an için iş yerindeki projelerimizde de olsun Node.js ile yürüyeceğimiz bir yol haritamız olmasa da sunucu taraflı çalışan Javascript temelli bir çatı neymiş öğrenmek istedim. Örnekleri karıştırırken de benim için hızlı bir giriş niteliğinde olan aşağıdaki örnek kod parçası ile işe başladım. [Daha fazla]

Instagram REST Servislerinin .Net Tarafında Basit Kullanımı

Neredeyse hepimizin sosyal ağ üzerinde hesapları bulunuyor. Facebook, Twitter, Instagram, Youtube, Flickr ve benzerlerini bunlara örnek olarak verebiliriz. Bu ağlar pek tabii kendi hizmetlerini geliştiricilerin kullanımına da uzun zamandır açmış durumdalar. Geliştirici olarak bizleri bu kısım daha çok ilgilendiriyor. Peki bu tip ağlar geliştiricilere kendi hizmetlerini nasıl sunuyorlar? Bunun en bilinen ve ortak yanı pek tabii ki servisler şeklinde yayınlanmaları. Burada kullanılacak olan servislerin istemci uygulamaların ne tipte olduğuna bakılmaksızın ortak bir standartta çalışması önemli. İşte bu noktada devreye REST(Representational State Transfer) yaklaşımını benimseyen servisler geliyor. [Daha fazla]